GEBZE AKÇAY KİRTASİYE KİTAP
GEBZE AKÇAY KİRTASİYE KİTAP  
  Ana Sayfa
  Atatürk ün Hayatı Hakkında Bilgiler
  ATATÜRK'ÜN BÜTÜN BİLGİLERİ
  A Başlıyan
  B Başlıyan
  BİLİM ADAMLAR BURDA
  C Başlıyan
  Ç Başlıyan
  D Başlıyan
  Dini Bilgiler
  DİNİ ÖDEVLER BURDA
  Dünya Ülkelerin Genel Bilgisi
  E Başlıyan Ödevler
  F Başlıyan
  HARITALAR
  H Başlıyan
  G başlıyan
  İ Başlıyan
  J Başlıyan
  K Başlıyan
  L Başlıyan
  M Başlıyan
  Milli ve dini bayramlarımız
  P Başlıyan
  N Başlıyan
  O Başlıyan
  Ö Başlıyan
  Peygaberlerimizin Hayatları
  R Başlıyan
  S Başlıyan
  => Sakarya Türküsü
  Spor Genel Bilgi
  Ş Başlıyan
  T Başlıyan
  Teknoloji Tasarım Dosyaları
  U Başlıyan
  Ü Başlıyan
  V Başlıyan
  W BAŞLIYAN
  Y Başlıyan
  Z Başlıyan
  Ziyaretçi defteri
  Sayaç
  İletişim
Sakarya Türküsü

Sakarya Türküsü

Necip Fazıl Kısakürek

İnsan bu, su misâli, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinât;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakarya'nın, Türk târihi vurulur.

Eyvâh, eyvâh, Sakarya'm, sana mı düştü bu yük?
Bu dâvâ hor, bu dâvâ öksüz, bu dâvâ büyük! ..

Ne ağır imtihândır, başındaki, Sakarya!
Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşânlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedâyı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdân azâbına eş, kayna kayna Sakarya,
öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç-beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağı'nı assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten suâlin, kılını çekmez akıl!

Sakarya, sâf çocuğu, mâsûm Anadolu'nun,
Divânesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

Necip Fazıl Kısakürek, 1949.

 
Radio Pop  
   
Facebook beğen  
 
 
FACEBOOK  
  AAA  
Bugün 51 ziyaretçi (87 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol